Vulva, kadın dış genital bölgesine verilen isim olup; oldukça özel ve karmaşık bir anatomiye sahiptir.
Vulva
Vulva, kadın üreme sisteminin en dış bölümüdür ve birçok farklı organdan meydana gelir. Bu karmaşık yapı, çeşitli benign (iyi huylu) lezyonlar açısından oldukça hassastır. Vulvanın deri hastalıkları, çoğunlukla kansere dönüşmeyen ve genellikle zararsız olan (benign=iyi huylu) dermatolojik problemlerdir. Ancak, bu hastalıklar zaman zaman ağrıya, farklı rahatsızlıklara veya estetik kusurlara yol açabilir. Bu yazımızda, kadın dış genital organı, yani “vulva” anatomisini, vulvanın benign deri hastalıklarını, bunların tanı ve tedavi yöntemlerini detaylı bir şekilde ele alacağız.
Vulva Nedir? Nerededir?
Vulva, kadın üreme sisteminin dış genital bölgesini tanımlar; dış dudaklar (labia majora),iç dudaklar (labia minora),klitoris ve klitorisin çevresindeki doku olan vestibulü içerir. Ayrıca Bartholin bezleri, idrar deliği (üretra açıklığı),hymen (kızlık zarı) ve perine gibi yapıları da barındırır.
Vulva Anatomisi
Vulva, kadın dış genital bölgesine verilen isim olup; oldukça özel ve karmaşık bir anatomiye sahiptir. Bu bölge, koruyucu bir bariyer görevi görür ve aynı zamanda sinirsel olarak oldukça duyarlı bir alandır. Klitoris bölgesinde 8 binden fazla sinirin yer aldığından bahsedilmektedir. Vulva anatomisi farklı bölümlerden oluşur:
Labia Majora (Dış Dudaklar):
Dış dudaklar veya büyük dudaklar olarak bilinen “labia majora”, kalın ve yağlı bir deriye sahiptir. “Dış dudaklar” veya “Labia eksterna” isimleri ile de bilinir. Dış dudaklar, yoğun bir şekilde yağ dokusu içerir ve bu yağ dokusu vulvayı fiziksel etkilere karşı korur. Kıllı deri ile kaplı dış yüzeyi ek bir koruma da sağlar. Labia majora, üstteki venüs tepesinin aşağıya inen devamıdır.
Labia minora (İç dudaklar):
İç dudaklar veya küçük dudaklar olarak bilinen “labia minora” ise, dış dudaklardan daha ince ve daha az yağ dokusuna sahip bir deri yapısına sahiptir. Vajinanın hemen girişinde vestibülü kapatan deri katlantılarıdır. “İç dudaklar” veya “Labia interna” isimleriyle de bilinir. İç dudaklar, kıllı deriden yoksundur ve daha zengin kan damarları ile sinirlere sahiptir, bu da bu bölgeyi daha hassas yapar.
Klitoris:
Baş, gövde ve her iki tarafta bacak kısımlarından oluşan, ters Y harfi şeklinde vajinanın üstüne oturan, kadınlarda orgazm fonksiyonunda en önemli cinsel organdır. Barındırdığı yaklaşık 8000’den fazla sinir hücresi ile genital bölgenin üst kısmının ve vajinal girişin oldukça hassas olmasını sağlar. Kadınlarda haz alma ve orgazm fonksiyonundaki temel organdır. Klitorisin bir nohut veya mercimek büyüklüğündeki baş kısmı açıkta görünen tek yapısıdır. Gövde kısmı “klitoris tepesi” veya “klitoris başlığı” (klitoral hud) olarak adlandırılan deri parçasıyla örtülüdür. Erkeklerdeki sünnet derisinin kadınlardaki karşılığıdır. Bacaklar ise vajinanın iki yan duvarından aşağıya kadar iner.
Mons Pubis:
“Mons veneris” veya “Venüs Tepesi” olarak da bilinen mons pubis klitorisin üst kısmında yer alan üçgenimsi bölgedir. Üzeri tüylerle kaplıdır. Alt katmanında ise yağ dokusu yer almaktadır.
Perine:
Vajinayla anüs arası bölgeye verilen isimdir. Perine bölgesi de vulva anatomisi içinde yer alır. Vajinal doğumda perine cilt, cilt altı dokusu ve alttaki perineal kaslar da kesilmekte, böylelikle bebeğin rahat bir şekilde doğumu sağlanmaktadır (Epizyo kesisi).
Vestibulum (Vestibül):
Vajinanın hemen giriş kısmında yer alan, içerdiği bezler sayesinde cinsel uyarılmada kayganlaşmayı sağlayan bezleri barındıran, oldukça duyarlı bir bölgedir. İç yapısı ince bir deri tabakası ile kaplı olduğundan oldukça hassastır. Bazı durumlarda bu bölgenin yangısı (enflamasyonu) “vulvar vestibulit” adını verdiğimiz cinsel ilişkide aşırı ağrı ile karakterize bir deri hastalığına neden olabilir.
İdrar Deliği:
İdrar kanalı, vajinanın üst duvarı boyunca gelerek klitoris başının hemen altından dışarıya açılmaktadır. İdrar deliği “üretral orifis” adıyla da bilinir. Etrafında skene bezlerinin çıkış yerleri mevcuttur.
Bartholin Bezleri (Glandula Vestibularis Majores):
Vulvar vestibulumun iç kısmında, vajinanın hemen girişinde, saat 5 ve 7 hizasında yer alan iki adet bezdir. Görevleri cinsel ilişkide kayganlığı sağlamak, dudakların birbirine sürtünme ile aşınmalarını engellemektir.
Skene Bezleri (Glandula Vestibularis Minores):
İdrar deliğinin hemen etrafında yer alan çok sayıda bezlerdir. Bartholin bezleri gibi görevleri kayganlığı sağlamak, vajinayı kurumadan korumak ve cinsel ilişkinin rahat bir şekilde olmasını sağlamaktır. Skene bezlerinin erkeğin prostat bezinin karşılığı olduğu düşünülmektedir.
Kızlık Zarı (Hymen):
Kızlık zarı vajinanın hemen giriş kısmında yer alan, iç genitalya ile dış genitalya arasında sınır konumundaki deri katlantısıdır. Vajina girişinde kenarda, genellikle anüler (halka şeklinde) bir forma sahiptir. Çocukluk döneminde daha sert, kalın ve yüksek kenarlı olan kızlık zarı, vajinanın büyümesi ile daha alçak kenarlı hale gelmektedir.
Vulva Histolojisi
Histolojik olarak, vulvanın derisi, vücudun diğer bölgelerindeki deri gibi, üç ana katmandan oluşur: Epidermis (dış tabaka),dermis (orta tabaka) ve subkutis (alt tabaka).
Epidermis:
Cildin en dış katmanı olan epidermis, ölü hücrelerden oluşan koruyucu bir tabakadır. Bu tabaka, sürekli olarak kendini yeniler ve cildi mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyonlardan korur.
Dermis:
Dermis, cildin daha kalın ikinci katmanıdır, kolajen ve elastin lifleri içerir. Bu lifler cildin esnekliğini ve dayanıklılığını sağlar. Dermis kan damarları, sinir uçları ile cildin beslenmesi ve nemlenmesini sağlayan yağ ve ter bezlerini barındırır.
Subkutis:
Cildin en alt katmanı olan subkutis esas olarak yağ dokusundan oluşur. Bu katman, vücut ısısını düzenlemeye ve darbelerden korumaya yardımcı olur.
Vulva bölgesi, bu özel deri yapısı sayesinde koruma sağlar ve cinsel işlevlerde kritik bir rol oynar. Sağlıklı bir vulva için hijyen ve tıbbi kontroller önemlidir.
Vulva anatomisi, histolojisi ve fonksiyonel özelliklerini inceledikten sonra, şimdi bu bölgede karşılaşabileceğimiz bazı iyi huylu (benign) deri hastalıklarına daha yakından bakalım.
Vulvar Dermatoz Ne Demektir?
Vulvar dermatoz; vulva bölgesinde (kadın dış genital bölgesi) görülen çeşitli cilt rahatsızlıklarını ifade eder. Bu durumlar genellikle kaşıntı, kızarıklık, tahriş ve bazen de ağrı ile karakterizedir. Vulvar dermatozlar hem kadınların yaşam kalitesini etkileyebilir hem de cinsel sağlık üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, bu rahatsızlıkların doğru bir şekilde tanınması ve yönetilmesi büyük önem taşır.
Vulvar Dermatoz Türleri
Vulvar dermatozlar birkaç farklı kategoriye ayrılmaktadır. Vulvar dermatoz tipleri:
- Enflamatuar dermatozlar: Bu kategori, “liken simpleks kronikus” ve “liken planus” gibi kronik kaşıntı ve ciltte kalınlaşmaya yol açan deri hastalıklarını içerir.
- Enfeksiyöz dermatozlar: Kandidiazis gibi mantar enfeksiyonları, HPV ve herpes simplex gibi viral enfeksiyonlar bu grupta yer alır.
- Neoplastik dermatozlar: Kanserojen durumlardır. Vulvar kanserler ve prekanseröz durumlar bu kategoriye girer, ancak bu durumlar nadirdir.
- Diğer dermatozlar: İrritatif kontakt dermatit ve alerjik reaksiyonlar gibi cilt hassasiyetlerine bağlı durumlar da vulvar dermatozlar arasındadır.
Vulvada Sıkça Görülebilen Deri Hastalıkları
Liken Skleroz Hastalığı
Liken skleroz, ciltte ince beyaz lekelerin oluşumuyla karakterize bir cilt hastalığıdır. Genellikle genital bölgede görülmesine rağmen, vücudun diğer bölgelerinde de ortaya çıkabilir. Kadınlarda erkeklere göre daha yaygın olarak görülen bu durum, her yaşta ortaya çıkabilir. Postmenopozal kadınlarda daha sık görülmekle beraber, çocukluk çağında izlenen liken olguları da mevcuttur (pediatrik liken).
Belirtiler:
Liken sklerozun belirtileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilir, ancak en yaygın belirtiler şunlardır:
- Ciltte ağrılı ve kaşıntılı beyaz lekeler
- Ciltte pul pul dökülmeler ve çatlamalar
- Şiddetli kaşıntı
- Cinsel ilişki sırasında ağrı
- İdrar yaparken rahatsızlık
- Vulva anatomisinde bozulma, düzensizlik
Tanısı:
Liken sklerozun tanısı genellikle tipik cilt lezyonlarının görünümüne dayanarak konur. Ancak, teşhisin doğrulanması için genellikle bir cilt biyopsisi yapılması gerekmektedir. Biyopsi, lokal anestezi altında ağrısız bir şekilde klinik ortamında kısa sürede alınabilir.
Tedavisi:
Liken skleroz hastalığının tedavisinde kortizon içeren ilaçlar, nemlendirici bazı kremler, enflamasyon baskılayıcı bazı kremler ve fitiller kullanılmaktadır. Kliniğimizde uyguladığımız lazer, prp, eksozom ve SVF tedavileri ile oldukça başarılı sonuçlar alınabilmektedir.
Liken Simpleks Kronikus (LSC)
Genital bölgede liken simpleks kronikus veya tıbbi ismi ile “vulvar lichen simplex chronicus” veya “genital nörodermatit” tüm dış genital bölgeyi tutabilen süreğen ve yangısal bir cilt hastalığıdır. Kaşıntı, genital bölge derisinde kalınlaşma, renk açılması, yanma, cinsel ilişkide ağrı ve yırtılma gibi şikayetlere neden olabilmektedir. Alınan doğru tedaviler ve yaşam koşullarındaki değişiklikler ile genital bölge liken simpleks kronikus hastalığı kontrol altına alınabilmektedir.
Vulvar Liken Planus
Vulvar liken planus (VLP),vücutta farklı bölgelerde ortaya çıkan liken planus hastalığının genital bölgedeki yansımasıdır. Genital bölgede yanma, tahriş olma, kaşıntı, idrar problemleri ve cinsel ilişkide ağrı gibi sorunlara yol açar. Genital bölgede liken planus (Lichen planus) kronik seyirli enflamatuar bir hastalık olmakla birlikte günümüzde uygulanan yeni, rejeneratif tedaviler sayesinde kontrol altına alınabilmektedir.
Vulvar Psöriasis: Genital Bölgede “Sedef Hastalığı”
“Vulvar psöriasis” genital bölgede sedef hastalığının tıbbi ismidir. Vücudun diğer bölgelerini tutan sedef hastalığında olduğu gibi cilt dokusunda kızarma, kaşıntı, İrritasyon ve deride soyulma (pullanma) ile karakterize enflamatuar ve kronik seyirli bir deri hastalığıdır.
Vulvar Vitiligo Nedir?
Vulvar vitiligo, genital bölgedeki ciltte melanin üretiminden sorumlu olan “melanosit” hücrelerinin, aşırı çalışan immün sistem tarafından ortadan kaldırılması sonucu ortaya çıkan otoimmün bir cilt hastalığıdır. “Hipopigmentasyon” yani dokuda lokalize olarak bir renk kaybı, beyazlamalar tipiktir. Vulvar vitiligo fonksiyonel bir problemden öte kadınlarda psikolojik ve estetik kaygı sebebi olmaktadır.
Kıl Kökü İltihapları (Folikülit)
Kıl kökündeki enfeksiyonlar “vulvar folikülit” ismi verilmektedir. Bakteriyel veya mantar kaynaklı enfeksiyonlarda kaşıntı, ağrı, tahriş olma gibi şikayetler ön plandadır. Vücudun farklı bölümlerinde, örneğin saçlı deride de ortaya çıkabilir ve bu durumda kellik (alopesi) sorununa yol açabilir. Genital bölgedeki folikülitler genelde bası ve sürtünmeye bağlı olarak oluşmaktadır. Kıl kökü iltihabı tedavisinde mantar ilaçları (anti fungaller) ve bakteriyel enfeksiyona karşı antibiotikler verilmektedir.
Köpek Memesi Hastalığı
Halk tarafından “köpek memesi hastalığı”, tıp terminolojisindeki ismi ile “Hidradenitis Supurativa”, özellikle koltuk altı ve genital bölgeyi tutan, ağrılı, yangısal ve kronik seyirli bir deri hastalığıdır. Vulva bölgesinde yerleşen abseler bazen akarak kendiliğinden iyileşirken o bölgede skar (doku sertlikleri) ve renk koyulaşmalarına neden olabilmektedir. İlerleyen olgularda cerrahi operasyonlarla lezyonların çıkarılması gerekebilir.
Fox-Fordyce Hastalığı
“Apocrine milliara” olarak da geçen Fox-Fordyce hastalığı vücudun belli bölgelerinde ter bezlerinin tıkanmasıyla oluşan kabarık lezyonlarla karakterizedir. Ter bezleri içinde biriken sıvı kaşıntı ve irritasyona neden olur. Bu hastalara kliniğimizde lazer, PRP ve cerrahi çıkartma tedavileri yapılabilmektedir.
Vulvar Atrofi
Vulvar atrofi, genital bölgedeki deri incelmelerine verilen isimdir. Oluştuğu bölgeye göre “Atrofik vulvit”, “Atrofik vajinit” veya “Atrofik vulvovajinit” gibi isimlerle de bilinir. Östrojen hormonu eksikliğine bağlı olarak özellikle menopoz sonrası dönemde sıkça karşılaşılan bir durumdur. Vulvar atrofi genital bölgede yanma, kaşıntı, batma, vajinal kuruluk, tahriş olma, cinsel ilişkide ağrı gibi şikayetlerle kendisini gösterir.
Genital Dudaklarda Yapışıklıklar
Genital bölgedeki dudaklardaki yapışıklıklara “labial füzyon” adı verilmektedir. Menopoz, hormon düzensizlikleri, liken skleroz gibi otoimmün hastalıklar, enfeksiyonlar ve geçirilmiş cerrahi işlemler genital bölge dudaklarında yapışıklık sebebi olabilir. Genellikle tedavisi cerrahidir.
Kontakt Dermatit
Kontakt dermatit alerjik olmayan maddelerin derinin dış kısmına etki ederek; deride koyulaşma, pullanma ve kabarcık oluşum gibi lezyonlara yol açması durumudur. Genital bölgedeki pedler, kullanılan kozmetik ürünler, sabun ve şampuan gibi temizlik malzemeleri genital bölgede vulvar kontakt dermatit sorununa yol açabilir.
Behçet Hastalığı
Behçet hastalığı; vücudun pek çok alanını tutan, genital bölgede de bazı yaralara yol açabilen, kronik seyirli, enflamatuar bir hastalıktır. Ağız içi, genital bölge, göz ve eklemler en sık etkilenen bölgelerdir. Behçet hastalığı nörolojik semptomlara ve gastrointestinal problemlere kadar farklı bölgeleri tutabilir. Genital bölgedeki yaralar (Aft ve ülser oluşumları) oldukça tipiktir. Ancak ayırıcı tanıda farklı testlere ihtiyaç duyulabilmektedir.
Vulvodini
Vulvodini, vulva bölgesinde (kadın dış genital bölgesi) kronik ağrı ile karakterize bir durumdur. Bu ağrı yanma, batma, kaşıntı veya keskin ağrı şeklinde hissedilebilir. Vulvodini, spesifik bir nedeni olmaksızın gelişebilen kompleks bir durumdur ve teşhisi genellikle diğer olası nedenlerin dışlanmasıyla konur.
Vulvodini Nedenleri
Vulvodininin kesin nedenleri tam olarak anlaşılamamıştır, ancak birkaç faktörün etkili olabileceği düşünülmektedir:
- Hormonal değişiklikler
- Sinir hasarı veya sinir hassasiyeti
- Genetik faktörler
- İmmün sistemin yanıtı
- Cilt hastalıkları
- Sürekli basınç veya sürtünme
- Kronik vajinal enfeksiyonlar
Belirtiler
Vulvodininin en belirgin belirtisi, vulva bölgesindeki ağrıdır. Bu ağrı sürekli veya aralıklı olabilir ve cinsel aktivite, oturma, bisiklete binme gibi aktivitelerle şiddetlenebilir.
Teşhis
Vulvodini teşhisi, hastanın tıbbi öyküsünün detaylı bir şekilde alınması ve fiziksel muayene ile başlar. Teşhis sürecinde, enfeksiyonlar, deri hastalıkları veya başka altta yatan sağlık sorunlarının olup olmadığını belirlemek için testler yapılabilir.
Tedavi Yöntemleri
Vulvodini tedavisi, genellikle multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve kişiye özgü tedavi planları oluşturulur:
- İlaç Tedavisi: Ağrıyı hafifletmek için antidepresanlar, antikonvülsanlar ve topikal anestezikler kullanılabilir.
- Fizik Tedavi: Pelvik taban kaslarını gevşetmeye yönelik egzersizler yapılabilir.
- Davranışsal Terapiler: Stres yönetimi teknikleri ve rahatlama egzersizleri önerilebilir.
- Yardımcı Yöntemler: Çeşitli tamamlayıcı tedavi yöntemleri, vajinal sağlık sorunlarının yönetiminde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Bunlar arasında biofeedback, fizyoterapi, hipnoterapi ve akupunktur bulunur. Bu yöntemlerin etkinliği üzerine kesin bilimsel veriler henüz yeterli değildir, ancak bazı çalışmalar olumlu sonuçlar bildirmektedir.
- Cerrahi Yöntemler: Vestibulodini gibi spesifik durumlar için cerrahi müdahale, oldukça yüksek başarı oranlarına sahip olmasına rağmen genellikle son çare olarak görülmektedir.
- Diğer Tedaviler: Diyet değişiklikleri, sıkı giysilerden kaçınma ve yeterli hijyen pratikleri vulva sağlığını desteklemek için önerilebilir.
Vulvar Vestibulit Sendrom
Vulvar vestibulit sendrom (VVS),veya “vulvar vestibulitis” vulvar bölgenin vestibül adı verilen alanında kronik ağrıya neden olan ve özellikle cinsel ilişki sırasında hissedilen ağrılarla karakterize bir durumdur. Bu hassasiyet, dokunma veya baskı ile tetiklenebilir; günlük aktiviteleri, kişisel ilişkileri ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.
Nedenler ve Tetikleyiciler:
Vulvar vestibulit sendromunun kesin nedenleri tam olarak anlaşılmamış olmakla birlikte hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık, ciltteki irritasyon ve HPV enfeksiyonları, kronik vajinal enfeksiyonlar gibi çeşitli faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, stres ve psikolojik faktörler de vulvar vestibulit sendromun tetiklenmesinde rol oynayabilir.
Cilt Lezyonları ve Belirtiler:
VVS ile ilişkili cilt lezyonları genellikle vulva vestibulünde kızarıklık ve şişlik olarak gözlemlenir. Bu lezyonlar, yanma hissi, kaşıntı ve dokunmaya karşı aşırı hassasiyetle birlikte gelebilir. Cinsel ilişki, tampon kullanımı, bisiklet sürmek gibi aktiviteler bu ağrıyı şiddetlendirebilir.
Tedavi Yaklaşımları:
Vulvar vestibulit sendromu tedavisi, kişinin semptomlarının şiddetine ve yaşam tarzına göre özelleştirilir. Tedavi seçenekleri arasında:
- Topikal Krem ve Jeller: Ağrıyı hafifletmek ve cilt bariyerini güçlendirmek için kullanılır.
- Fizyoterapi: Pelvik taban kaslarını rahatlatmak ve düzgün fonksiyonunu desteklemek amacıyla uygulanır.
- Diyet ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri: İrritanlardan kaçınmak ve stres yönetimi teknikleri VVS semptomlarını hafifletebilir.
- Cerrahi Müdahale: Cerrahi tedaviler, uzun dönem tecrübelerimize dayanarak genellikle daha fazla etki göstermektedir. ‘Vulvar vestibulektomi’ işlemiyle, sorunlu bölgedeki cilt dikkatlice çıkarılır ve çıkarılan dokunun patolojik incelemesi yapılır.
- Diğer tedavi yöntemleri: Hafif ila orta şiddetteki vulvar vestibulit sendromu vakaları için önerilen tedavi yöntemleri arasında genital bölgeye uygulanan lazer tedavileri, radyofrekans uygulamaları, trombosit zengin plazma (PRP) tedavileri ve karbondioksit gazı kullanılarak yapılan karboksiterapi bulunmaktadır. Bu tedaviler, tek başına veya bir arada uygulanabilir ve genellikle çoklu seanslar gerektirir. Ana hedef, kolajen bağ dokusunu güçlendirerek dokunun aşırı hassasiyetini düşürmektir.
Vulvar vestibulit sendromuyla başa çıkarken, düzenli tıbbi takip ve çok yönlü bir tedavi yaklaşımı önemlidir.
Benign Vulva Deri Hastalıkları Olanlar için Öneriler
Vulva bölgesindeki benign deri hastalıkları olan hastalardaki şikayetler çeşitlilik gösterir; farklı düzeylerde hayat kalitesini bozar ve hatta genital estetik kusurlara yol açar. Ancak bu hastalıkların pek çoğu sıklıkla karşılaşılan durumlar olup, genellikle zararsızdır. Ayrıca bu hastalıkların erken tanı ve tedavisi ileride oluşabilecek pek çok komplikasyonları önlemek açısından kritik öneme sahiptir.
İyi huylu deri hastalıklarının kansere dönüşme riskleri oldukça düşüktür. Örneğin liken hastalığında cilt kanserine dönüşüm oranı %2 ile %4 arasındadır. Ancak yine de bu oran ihmal edilmemelidir.
Kliniğimizde, her bir hastanın bireysel durumunu dikkate alarak uyguladığımız tedavilerle, sağlıklı ve güvenli bir tedavi süreci sunmayı hedefliyoruz. Sağlığınız değerlidir; bu yüzden her türlü deri lezyonu ve diğer jinekolojik sorunlarınızda güvenle başvurabileceğiniz ve kontrollerinize gidebileceğiniz bir hekiminizin olması önemlidir.