Vajinal şikayetler, her kadının hayatının bir döneminde yaşayabileceği sorunlar arasındadır.
Vajinal kaşıntı, vajinal yanma, vajinal koku, vajinadan ilişki sırasında veya spor yaparken ses çıkması, vajinal akıntı gibi pek çok problem kadınların hayat kalitesini bozabilmektedir. “Vajinal şikayetler kimlerin başına gelir, neden olur, tedavisi nasıldır?” gibi soruların cevaplarını bu makalemizde bulabileceksiniz.
“Vajinası olan herkeste” vajinal sorunlar belli durumlarda veya yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Önemli olan; vajinal şikayetlerin hangileri olduğunu, nasıl çözüleceğini ve tekrarlanmaması için nelere dikkat edilmesi gerektiğini bilmektir.
Vajina yaklaşık 8-10 cm uzunluğunda, adeta bir akordeona benzeyen katlantılara sahip bir iç genital organdır. İçeride rahim ağzı ile rahime açılırken, dışarıda vajinal giriş (introitus) ile dış genital bölgeye, yani vulvaya açılmaktadır.
Vajina her daim belli bir nemliliğe sahiptir ve 3,5-4,5 arası asidik bir PH’a sahiptir. Bu PH düzeyi vajinal flora için de büyük önem taşımaktadır.
İçi boşluklu her organın olduğu gibi vajinanın da sahip olduğu bir mikroorganizma topluluğu vardır ve bu topluluğa “vajinal flora” adı verilir. Vajinal flora içinde baskın olan bakteriler “lactobasiiluslar” adı verilen süt bakterileridir. Bu yararlı bakteriler, vajinayı dışarıdan gelebilecek bakterilerden korumaktadır.
Vajinal flora pek çok iç ve dış etmenden etkilenmektedir ve az sonra anlatacağımız pek çok sorunun kaynağında da vajinal flora bozuklukları bulunmaktadır.
Vajina nasıl kokmalıdır? Vajina kokar mı? Vajinaya güzel kokması için kimyasal bir madde sıkılır veya sürülür mü?
Vajina ile ilgili problemlerin en büyük nedenlerinden birisi, kadınların vajinalarını bir türlü rahat bırakmamalarıdır!
Vajinanın pis olduğuna veya kötü koktuğuna dair inanışlar nedeniyle veya cinsel ilişki sonrasında vajinanın temizlenmesi gerektiğine dair olan son derece yanlış olan inanışla, pek çok kadın vajinasını yıkamakta, içeriye doğru su sıkmakta ve hatta içeriyi temizlemek maksadıyla birtakım sabun veya şampuan gibi birtakım kimyasallar dahi kullanmaktadır.
Bu tür durumlar son derece zararlıdır. Önce PH’ı, sonrasında da vajinal florayo bozarak dışarıdan gelen bakterilere davetiye çıkarır.
Vajinanın bir iç organ olduğu akıllardan çıkmamalıdır. Nasıl tuvaletten sonra anüsten içeriye su sıkıp kalın bağırsaklarımızı temizlemiyorsak, vajinayı da temizlemememiz gerekmektedir.
Daha temiz olması adına yapılan pek uygulama vajinanın sahip olduğu florayı bozmakta; bizim için faydalı olan mikroorganizmaları öldürerek, zararlı olanların çoğalmasına yol açmaktadır. Sonuç olarak vajinanın PH dengesi bozulmakta ve “vajinal disbiyozis” denen durum oluşmaktadır.
Vajinal disbiyozis, vajinada istenmeyen koku oluşumunun en büyük sebeplerindendir.
Vajinal kokunun bir diğer sebebi vajinal enfeksiyonlardır. Vajinal enfeksiyonlar cinsel ilişki esnasında partnerden bulaşabileceği gibi; temiz olmayan tuvaletlerden, havuzlardan, spa ve hamam gibi alanlardan da bulaşabilmektedir.
Vajinal enfeksiyona bağlı oluşan koku şikayetinde genellikle bariz bir vajinal akıntı da izlenmektedir. Bu akıntı eğer sorun vajinal mantar (maya) ise peynir kesiği gibi beyaz bir akıntı şeklinde görülürken, farklı enfeksiyonlarda sarı, yeşil, gri ve köpüklü olabilmektedir.
Öncelikle jinekolojik muayene olunması şarttır. Altta yatan enfeksiyon gibi bir durum varsa uygun tedaviyi kullanmak gerekir.
Vajinal flora bozukluklarına yani vajinal disbiyoza bağlı oluşan kokularda ise tanı koymak daha zordur. Böyle durumlarda kişinin kişisel hijyen alışkanlıklarını, kullandığı kimyasal ajanları sorgulamak gerekmektedir. Yeme içme alışkanlıkları dahi vajinal akıntı ve koku problemine sebep olabilmektedir.
Sıklıkla vajinal koku problemi yaşıyorsanız;
Tüm bu önlemler sonrasında vajinal koku geçmiyorsa ne yapılabilir? Geçmeyen vajinal koku tedavisinde vajinal ozon ve vajinal lazer uygulamaları ile başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Vajina içine lazer ve ozon tedavileri, kliniklerimizde de uyguladığımız, vajinal floranın düzenlenmesinde ve vajinal sağlığın sağlanmasında büyük öneme sahip olan, yeni tedavi yöntemleri arasındadır.
Vajinal koku şikayeti ortadan kalktıktan sonra kullanılacak vajinal probiyotikler ise vajinal flora dengesinin tekrar sağlanmasında yardımcı olabilmektedir.
Vajinal probiyotiklerin tek başına tedavi edici etkinliklerinin yüksek olmadığı, ancak temel sorunlar ortadan kaldırıldıktan sonra etkili olabilecekleri unutulmamalıdır.
Vajinal yanma veya vajinadan akıntı şikayetleri, neredeyse her kadının hayatı boyunca bir defa da olsun başına gelen bir problemdir. Vajinal yanma çoğu zaman cinsel ilişki sırasında yaşanan bir problem iken kimi zaman ilişki haricinde de, kişi günlük hayatını yaşadığı sırada da hissedilebilmektedir.
Vajinal yanmanın en sık sebepleri aşağıda sıralanmıştır.
Vajinal enfeksiyonlar: Her vajinal problemin altından çıktığı gibi, vajinal yanmanın da altından ilk olarak vajinal enfeksiyonlar çıkmaktadır. Enfeksiyonlara genel olarak bedenin verdiği tepkinin sonucunda acı, kaşınma ve yanma şikayetleri sıklıkla görülebilmektedir.
Vajinal kuruluk: Cinsel ilişki sırasında yaşanan vajinal kuruluk ağrılı ilişki ve vajinal yanmanın önemli sebeplerindendir. Ancak vajinal kuruluk ilişki harici dönemde de yaşanabilmektedir. Vajinanın sahip olduğu bazal nemlilik durumunu kaybetmesi, kişide rahatsız edici ve günlük hayatını etkileyebilecek bir yanma-batma şikayeti oluşturabilmektedir. Bu durumun en sık sebeplerinden birisi menopozdur.
Menopoz: Menopoz süresince kadınların yumurtalık hormon düzeyleri azalmaktadır. Özellikle östrojenin yokluğu, menopoz döneminde yaşanan pek çok sorunun ana sebebidir. Dokuları canlı tutan ve besleyen östrojen hormonunun yokluğunda kadınların pek çok dokusunda kuruma ve yaşlanma meydana gelmektedir. Bu durum, kronolojik yaşla bağlantılı bir yaşlanma değildir.
Kadın 30’lu yaşlarda menopoza girerse de bahsedilen doku yaşlanması meydana gelebilmektedir. Bu durum kimi zaman kendisini “menopozal genitoüriner sendrom (GÜS)” olarak göstermektedir. Vajinada yanma, sık idrara gitme, idrar yaparken yanma gibi belirtilerle kendini gösteren GÜS, menopoza giren kadınların yarısında ortaya çıkan ve hayat kalitesini ciddi anlamda bozan bir durumdur.
Vulvodini ve Vestibulodini: Tanı konulmakta zorluk çekilen vajinal yanmanın en sık sebeplerindendir. Vestibulodini ve vulvodini genellikle nöroinflamatuar bir durum olarak kabul edilmektedir.
İlişki esnasında yanma ve acı ile kendisini gösteren “provake vestibulodini” ve kişinin pantolon giymesine bile engel olan yaygın bir “nonprovake vulvodini” dış genitalyanın ciddi rahatsızlıkları arasındadır.
Lichen Sklerosus: Otoimmün kaynaklı olabileceği düşünülen lichen sklerosus inflamatuar yani “yangısal” bir hastalıktır. Hastalığın en bilinen belirtileri arasında genital bölgede kaşınma ve yanma hissi bulunmaktadır. İlerleyen dönemlerde cilt bütünlüğünün bozulması veya dokuların birbirine yapışması da görülebilmektedir.
Vajinal yanma şikayetini ortadan kaldırmak için öncelikle altta yatan problemin ne olduğunu tespit etek gerekmektedir. Altta yatan sebep vajinal enfeksiyon ise basit bir enfeksiyon tedavisi sorunu çözebilecekken, menopoz gibi hormonal durumlarda lokal/sistemik hormonal tedaviler tedavide önemli rol oynamaktadır.
Vulvodini, vestibulodini veya lichen sklerosus gibi inflamatuar/otoimmün durumlarda ise farklı tedavi yöntemleri bulunmaktadır.
Vajinal yanma tedavisinde klasik tedavi yöntemlerinin yanısıra kliniklerimizde;
Vajina, elastik ve bağ doku liflerinden oluşan tübüler yapıda (tüp şeklinde) bir iç organdır. Etrafı yoğun bir kas dokusu ile çevrilmiş olmasına rağmen, kendisi 4000-5000 gramlık bir bebeğin çıkışına izin verecek şekilde esneyebilme kapasitesine sahiptir.
Vajinanın yapısı bazı durumlarda değişiklik gösterebilmektedir. Bu durumların en başında vajinal yolla yapılan doğumlar gelmektedir. Vajinal doğumlar vajinal elastikiyetin artması, “vajinal gapping” denilen dışarıdan da görülebilen vajinal açıklığın meydana gelmesi ve “vajinal farting” veya “flatus vaginalis” denilen vajinadan ses-gaz çıkması şikayetinin en önemli sebeplerindendir.
Vajinal kollajen dokusu kimi zaman doğum olmaksızın da etkilenebilmektedir. Kollajen yapısı üzerinde kişinin genetik faktörleri büyük öneme sahiptir. Genetik dışında beslenme, sigara kullanımı, egzersiz yapma alışkanlıkları gibi faktörler de vajinal sıkılıkta etkili olmaktadır.
Tüm bu sebeplerin etkisi ile vajinanın sıkılığını kaybetmesi, kimi zaman vajinada havanın sıkışıp sesli bir şekilde çıkmasına neden olabilmektedir. Vajinadan kokusuz gaz çıkması, cinsel ilişki esnasında yaşanabildiği gibi kimi zaman yürürken, spor yaparken veya namaz kılarken de meydana gelebilmektedir.
Vajinadan ses çıkması, her ne şekilde olursa olsun, kişinin utanmasına ve kendisini kötü hissetmesine sebep olmaktadır. Pek çok kadın vajinal gazı utanç verici bir durum olarak gördükleri için cinsel ilişki yaşamaktan kaçınmaktadırlar.
Kadınların hem sosyal hayatını, hem de cinsel hayatını etkileyen vajinadan ses çıkma probleminin tedavisi mümkün müdür?
Vajinadan ses çıkma sorunu olan kadınların ilk önce muayenelerinin yapılıp anatomik bir sorunları olup olmadığı tespit edilmelidir. Geçirilmiş vajinal doğumlara bağlı genişlemeler veya onarılmamış doğum yırtıkları varsa cerrahi olarak cerrahi vajina daraltma ve perine onarımı yapılmaktadır.
Kimi durumlarda ise hiç vajinal doğum yapmamış kadınlarda dahi cerrahi olarak vajinal daraltma yapmak gerekebilmektedir.
Kollajen yapısının zayıflamasına ve fazla esnemesine bağlı oluşan durumlarda ise vajinal lazer uygulamaları kollajenizasyonu uyararak, vajinanın sıkılaşmasına katkıda bulunabilmektedir. Lazerle vajinanın gençleştirilmesi, sıkılaştırılması “lazerle vajinal rejuvenasyon” olarak bilinmektedir.
Vajinal problemler; kadınların hem sosyal hayatlarını, hem de cinsel hayatlarını ve partner ilişkilerini derinden etkileyebilmektedir. Vajinadan koku gelmesi gibi problemler flora bozukluğunu işaret ederken; vajinadan ses gelmesi gibi şikayetler uzun vadede ciddi psikolojik problemlere neden olabilmektedir.
Kaynağı her ne olursa olsun, hayat kalitesini bozan bu sorunlar tespit edilip en kısa sürede çözüme ulaştırılmalıdır. Vajinal sorunların çözümü için klasik yöntemlerin yanında günümüzde pek çok yeni tedavi yöntemi de mevcuttur.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.
Copyright 2024 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı