Cinsellik insan hayatının en temel içgüdülerinden biridir. Çiftlerin cinsel yaşamı pek çok farklı etmen tarafından şekillenir. Kadınların adet döngüsü de kafa karıştırıcı etmenlerden biridir. Her çiftin bu konuya bakışı farklı olabilir. Bu yazımızda hastalarımız tarafından çok sıkça sorulan ‘adet döneminde cinsel ilişki’ konusunu ele alacağız.
Adet kelimesi yerine “menstruasyon”, “mens”, “ay hali” ve “regl” gibi terimler de kullanılabilmektedir.
Adet döneminde cinsel ilişki hem tıbbi hem toplumsal açıdan farklı bakış açılarından değerlendirilebilir.
Tıbbi açıdan bakıldığında; uygun hijyen koşulları sağlandığında, enfeksiyon riskleri dikkate alındığı sürece sağlık riski taşımadığı yönündedir. Ancak bu konuda karşıt fikirler de vardır. Bunların en önemlisi; adet döneminde cinsel ilişki sırasında rahim içindeki kanın geriye kaçarak, tüplerden batına kadar inerek, endometriosis hastalığına neden olacağına dair olanıdır. Diğeri ise hem kadında hem de erkekte enfeksiyon risklerinin artışıdır.
Toplumsal ve kültürel açıdan bakıldığında; bazı kültürlerde adetliyken cinsel ilişki tabu olarak görülürken, bazılarında bu durum tamamen normal karşılanabilir.
Çiftlerin bu konuda birbirleriyle fikirlerini paylaşarak, kişisel rahatlık ve sağlık koşullarını göz önünde bulundurarak kendileri için uygun kararı vermeleri en doğrusu olacaktır.
Adet dönemi, birçok kadın için farklı fiziksel ve duygusal deneyimlerle dolu bir zaman dilimidir. Bu dönemde cinsel istek kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir.
Adet döneminde kadınların yaşadığı hormonal değişiklikler cinsel arzularını etkiler. Adet dönemi, hormonal döngünün bir parçasıdır. Bu döngü, östrojen ve progesteron gibi hormonların seviyelerinde değişikliklere yol açar.
Adet başlamadan önceki dönemde, östrojen ve progesteron hormonlarının düzeyleri düşer. Bu hormonların düzeylerinin düşmesi, kadınlarda genellikle gerginlik, sinirlilik, endişe gibi duygusal dalgalanmalara sebep olabilir. Ancak, adetin başlamasıyla birlikte östrojen hormonu da kademeli olarak artmaya başlar. Bu artış kadınlarda rahatlama ve sakinlik hissi uyandırır. Aynı zamanda cinsel istekte de artışa sebep olabilir.
Vajinismus cinsel ilişkiye girememe, vajina içine yabancı bir cismi alamama şeklinde tarif edilen bir cinsel sorundur. Bu hastalarda hem cinsel ilişki hem de gebe kalma ile ilgili kaygılar vardır. Adet döneminde partnerleri tarafından cinsel ilişkiye zorlanmayacağını bilen vajinismus hastalarında cinsel istek artışı olabilir. Bu aslında, cinselliğin tamamen beyin tarafından yönetildiğinin bir kanıtıdır.
Regl iken cinsel isteği etkileyen tek şey hormonlar değildir. Bu dönemde yaşanan psikolojik ve fiziksel durumlar da önemlidir. Bazı kadınlar regl (adet) döneminde ağrı, huzursuzluk ve duygusal dalgalanmalar yaşayabilirler. Bu tür durumlara bağlı cinsel istekleri azalabilir. Öte yandan bazı kadınlar bu dönemde kendilerini daha rahat ve duygusal olarak daha dengeli hissedebilirler, böylelikle cinsel istekleri artabilir.
Regl döneminde cinsel ilişki konusunda her kadının deneyimi farklıdır. Kadınlarda cinsel istek pek çok faktörden etkilenir. Önemli olan bu konuda kişisel sınırları ve rahatlığı anlamak, sağlık ve hijyen kurallarına riayet etmektir.
Adetli bir kadın, cinsel ilişkiye girdiğinde gebe kalma şansı oldukça düşüktür. Ancak adet dönemi uzun süren bir kadın adetinin son günlerinde cinsel ilişkiye girdiği takdirde gebe kalma şansı daha yüksektir. Örneğin; 22 günde bir adet gören bir kadın, ortalama olarak 8. günde gebe kalabilir. Adetin başlangıcı ilk günü olarak kabul edilirse ve bu kadın 8 gün süreyle adet görüyorsa, yumurtlama günü adetinin son gününe denk gelecektir.
Hayır. Adet kanı bilinenin aksine kirli, pis bir kan değildir. Damardaki kandan ayıran tek özelliği pıhtılaşma faktörleri barındırmamasıdır. Bu nedenle vajina içine aktığında pıhtı oluşturmaz. Eğer ki adet kanı pıhtılaşıyorsa, bu adet kanamasının fazla olduğuna dair bir işarettir.
Adet döneminde gerçekleşen cinsel ilişkinin adet döngüsüne zarar verip vermeyeceği ya da adeti kesip kesmeyeceği merak edilen konulardan biridir. Bunu açıklayabilmek için adet döngüsünün fizyolojisinden kısaca bahsetmek gerekir.
Adet döngüsü kadın vücudunda her ay düzenli olarak meydana gelen hormonal değişiklikler ve bunun sonucunda rahim iç duvarının (endometrium) dökülmesi sürecidir. Âdet kanaması, rahim iç duvarının dökülmesiyle başlar ve sağlıklı bir kadında ortalama 2 ile 7 gün arasında sürer.
Tıbbi araştırmalar adet döneminde cinsel ilişkinin adeti kesmediğini ortaya koymaktadır. Âdet kanaması hormonların kontrolünde gerçekleşen ve endometrium tabakasının dökülmesiyle ilişkili bir süreçtir. Cinsel ilişki bu süreçleri doğrudan etkilemez.
Adet öncesinde yapılan cinsel ilişkilerde adet günü öne kayabilir. Bu, orgazm fonksiyonu ile rahmin kasılması sonucunda kanın dışarıya atılmasıyla ilişkili bir durumdur. Her kadında görülmez.
3 semavi dinde; Müslümanlıkta, Yahudilikte ve Hıristiyanlıkta adet döneminde cinsel ilişki uygun görülmez. Günah sayılır ve adet döneminde cinsellikten kaçınılması gerekir.
Hıristiyanlıkta adet gören kadın kirli kabul edilir ve 7 gün boyunca yaklaşılmaması gerekir; hatta adet gören kadının giysileri, üzerine yattığı yatağı ve oturduğu nesneler de kirlidir. Yahudilikte de adet gören kadının kirliliği dokunduğu nesne ve kişilere de geçer. Müslümanlıkta ise durum farklıdır. Adet gören (hayız durumunda) kadına kirli gözüyle bakılmaz, bu dönemdeki kadın eza çekmektedir. Bakara suresinde şu şekilde geçer: "Hayız (adet görme),eziyet verici bir haldır, dolayısı ile hayızlı iken kadınla cima etmeyin (cinsel ilişkide bulunmayın)"
Bu sorunun cevabını verebilmek için yine adet döngüsünün fizyolojisini hatırlamak gerekir. Cinsel ilişkiler adet döngüsündeki hormonal değişiklikleri etkilemez, ancak cinsel ilişki sırasında özellikle orgazm anında rahim kasılmaları artabilir. Bu kasılmalar bazen âdet kanamasının miktarını veya hızını arttırabilir. Ancak kanamanın artışı geçicidir ve adet döngüsünün normal süresini etkilemez.
Adet döneminde, “endometrium” dediğimiz rahmin iç tabakası dökülür. Rahim ağzı biraz daha açık durumda olur. Bu da enfeksiyon riskini arttırabilir. Bu nedenle adet döneminde cinsel ilişkiye girmek isteyen çiftlerin prezervatif kullanmasını öneriyoruz. Prezervatif kullanımı hem cinsel yolla bulaşan hastalıkların hem de diğer mikrobiyal enfeksiyonların önlenmesine yardımcı olur. Çünkü adet dönemi sırasında, kadında olan enfeksiyonların erkeğe geçmesi çok daha kolaydır.
Adet döneminde cinsel ilişki uygun hijyen koşulları sağlandığında ve enfeksiyon risklerine karşı önlem alındığında sağlık açısından önemli bir risk taşımaz. Her kadının bu dönemde istedikleri, duyguları ve ihtiyaçları birbirinden farklıdır. Cinsel ilişki kararı, kişisel tercihlere ve sağlık durumuna göre değişkenlik gösterebilir.
Adet döneminde korunmasız cinsel ilişkiye girildiğinde gebelik riski düşük olsa da tamamen yok değildir.
Adet döngüsü genellikle 21-35 gün arasında değişir. Bu döngünün ortasında ovülasyon gerçekleşir. Ovülasyon sırasında yumurtalıklardan bir yumurta serbest bırakılır ve bu yumurta döllenmeye hazır hale gelir. Ovülasyon genellikle beklenen âdet kanamasından 14 gün önce gerçekleşmekle beraber, bu süre kişiden kişiye değişebilir.
Özellikle kısa adet döngüsüne sahip kadınlarda âdet kanamasının bitiminden hemen sonra ovülasyon gerçekleşebilir. Sperm hücreleri vajinada 3-5 gün canlı kalabilir. Bu durum adet dönemindeki cinsel ilişkiden sonra ovülasyon gerçekleşse bile döllenme olasılığını arttırır.
Sonuç olarak; adet döngüsünün uzunluğuna ve düzenliliğine bağlı olarak hamilelik riski değişir. Bu nedenle gebelik istemeyen çiftlerin, adet döneminde dahi korunma yöntemlerini kullanmalarını öneriyoruz.
Adet döneminde cinsel ilişki enfeksiyon riskini arttırabilir. Bunun nedenlerini kısaca şu şekilde sıralayabiliriz;
Özet olarak; adet döneminde cinsel ilişkiye girilmesi önerilmez. Yine de cinsel ilişkiye girmek isteyen çiftlerin prezervatif kullanmaları, ilişki öncesi ve sonrası uygun şekilde genital bölge temizliği yapmaları enfeksiyon riskini bir miktar azaltacaktır. Cinsel ilişkiden hemen sonra tuvalete gidilerek idrar yapılması, ilişkiden hemen sonra genital bölgenin su ve sabunla güzelce yıkanması doğru davranışlardır.
Doç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.
Copyright 2024 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı