Rejeneratif tıp, hasar gören organlardaki dokuların onarılmasını, yenilenmesini ve iyileştirilmesini amaçlayan medikal alandır. Rejeneratif tıp içinde yer alan, vücudun doğal iyileşme sürecini hızlandırmak için kullanılan yöntemlerden birisi de eksik olan antioksidan maddelerin, vitamin ve minerallerin damardan verilmesidir. Damar içinden serumların verilmesi vücudun doğal iyileşme sürecini hücresel düzeyde hızlandırmak, enfeksiyonlara ve kanseri önlemeye karşı bağışıklık sistemini güçlendirmek, longevity (uzun ve sağlıklı yaşam) ve anti-aging (yaşlanma karşıtı) gibi amaçlarla yapılır.
Damar içi tedaviler; “parenteral destekler”, “parenteral reçeteler” veya “IV terapiler” gibi isimlerle anılır. Bu alanda terapi ve tedavi kelimeleri özdeş anlamda kullanılmaktadır.
Parenteral destekler ve antioksidan takviyeler sayesinde vücudumuzda yaşlanma ve kansere yol açan ve her gün süregelen “enflamasyon” (yangı) sürecini yavaşlatarak hastalıklara karşı korunmak veya hastalıkların vücudumuzdaki etkilerini azaltmak mümkündür.
Serbest radikaller, vücutta bazı metabolik süreçler ve kirli hava, sigara, UV ışığı gibi çevresel faktörlerle oluşan tek elektronlu ve kararsız moleküllerdir. Serbest radikaller kararlı hale geçebilmek için etraflarında yer alan sağlıklı moleküllerden elektron çalma eğilimindedirler. Böylelikle hücrelerin DNA’sına, proteinlerine ve yağlarına zarar vererek hastalıklara yol açmaktadırlar. Serbest radikallerin iki önemli özelliği vardır: kararsızlık ve reaktiflik. Kararsızlık özellikleri bir çift elektron yerine tek elektrona sahip olmalarından kaynaklanır. Reaktiflik özellikleri ise diğer hücrelerden elektron çalmak için reaksiyona girmeleridir.
Serbest radikallerin vücutta birikmesi “oksidatif stres” adını verdiğimiz durum ortaya çıkar. Oksidatif stres, DNA hasarına yol açarak yaşlanma sürecini hızlandırır. Hatta damar duvarında zedelenme yaparak “ateroskleroz” dediğimiz damar sertliğine, beyin hücrelerine zarar vererek Alzheimer, Parkinson gibi nörolojik hastalıklara da yol açar. İşte, oral veya parenteral tedavi yollarıyla verilen “antioksidan maddeler” serbest radikallerin elektron ihtiyacını karşılayarak onların zararlı etkilerine ve oksidatif strese karşı etkin bir koruma sağlar. C vitamini, E vitamini, selenyum ve beta-karoten güçlü antioksidan maddelerdir.
Besin destekleri ve ilaçların ağız yolu dışında vücuda verilmesidir. Parenteral tedaviler IV (intravenöz- damar içinden serum),IM (intramuskuler – kas içine enjeksiyon),SC (subkutan- cilt altına enjeksiyon) veya ID (intradermal- deri içine enjeksiyon) şekillerinde uygulanabilir. Hangi yolla uygulanacağı amaca yöneliktir ve etken maddenin kimyasal bileşimiyle de ilişkilidir.
Parenteral tedaviler ağızdan alınan (oral) ilaçlara göre daha hızlı etkili gösterir. Ayrıca sindirim sisteminde emilim sorunu yaşayanlarda oral kullanılan takviyelerde yeterli düzeylerde etken madde kana geçmemektedir. Diğer taraftan oral ilaçlardaki gibi sindirim sistemi sorunlarına veya yan etkilerine yol açmazlar ve sindirim sisteminde bozulmadıklarından ötürü çok daha etkindirler.
IV tedavi veya “IV terapi”, bir çeşit parenteral tedavi yöntemidir. Damar içine vitamin, mineral, antioksidan veya bazı ilaçların verilmesi şeklinde uygulanır. Toplardamarlar içine verilen bu tür tedavi destekleri önce kalbe ulaşır, kalpten de atardamarlar vasıtasıyla dakikalar içerisinde vücudun tüm dokularına hızla yayılır. Sindirim sisteminin baypas edilmesi büyük avantajlar sağlar. Hem etken maddenin bozulmasını engeller hem de sindirim sistemindeki emilim ile ilgili engeller de atlanmış olur.
IV tedavilerdeki bileşenler genellikle bağışıklık güçlendirme, enerji artırma, detoksifikasyon (toksinleri atma) ve yaşlılık geciktirme gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Ancak her birey için uygun doz ve kombinasyon, bu alandaki uzman hekimler tarafından belirlenmelidir.
Damardan vitamin ve mineral takviyeleri farklı amaçlarla yapılabilmektedir. Bu amaçların en önemlileri:
“Askorbik asid” olarak da bilinen C vitamini güçlü bir antioksidandır, yani serbest oksijen radikallerini nötralize eder. Bağışıklık sistemini destekler, kalp hastalıklarının ve kanserin önlenmesinde etkilidir. Enfeksiyonlara karşı da koruyucudur. Kollajen ve elastin liflerinin sentezinde rol oynar, cilt sağlığını ve yara iyileşmesini destekler, demir emilimini arttırır, sinir sistemi için gerekli olan bazı nörotransmitterlerin (sinir ileticilerinin) üretiminde yer alır. Strese karşı koruyucu etkisi de vardır. IV C vitamini kanser tedavisinde de destekleyici olarak yüksek dozlarda kullanılmaktadır.
Jinekolojik hastalıkların tedavisinde C vitamini, genellikle oral (ağızdan) veya IV formlarda destekleyici olarak kullanılır. IV kullanım çok daha etkilidir.
Yüksek doz IV C vitamini tedavileri, özellikle bağışıklık fonksiyonunu artırmak, inflamasyonu azaltmak ve doku yenilenmesini desteklemek için tercih edilir.
IV B grubu vitaminleri özellikle enerji üretiminde önemli rol oynar, hücresel metabolizmayı destekler. Sinir sisteminin sağlığı için kritik öneme sahiptirler. Ayrıca kırmızı kan hücrelerinin üretimini desteklerler ve anemiye karşı da koruyucu etkilidirler. DNA sentezi ve onarımında da görev alırlar.
Glutatyon vücutta doğal olarak üretilen ve hücrelerin korunmasında rol oynayan önemli bir tripeptittir. Glutamat, sistein ve glisin adı verilen aminoasitlerden oluşur. Vücudun ana antioksidanıdır ve karaciğer detoksifikasyonunda önemli rol oynar. Serbest radikalleri nötralize ederek hücre hasarını önler. Cilt sağlığını destekleyerek anti-aging etki sağlar. Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirir. Zihinsel ve fiziksel performansın arttırılmasında ve hücresel yenilenmede de etkindir.
IV glutatyon tedavisi özellikle detoksifikasyonu sağlama, inflamasyonu azaltma ve hücresel yenilenme açısından jinekolojide destekleyici olarak kullanılmaktadır. Özellikle fertilite tedavileri, endometriozis, HPV ve menopoz yönetimi gibi alanlarda potansiyel faydaları bulunmaktadır.
B grubu vitaminleri jinekolojide hormonal düzen, yumurtalık sağlığı, gebelik desteği ve sinir sistemi fonksiyonları açısından önemli bir yere sahiptir.
Özellikle son yıllarda popüler hale gelen IV NAD tedavileri hücresel enerji üretimi için gereklidir, mitokondri fonksiyonunu destekler. Yaşlanma karşıtı etkileri vardır, “sirtuin” enzimlerini aktive ederek DNA onarımını destekler. Beyin fonksiyonlarını korumada, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklarda da etkili olabilir. Atletik performansın artmasında ve yorgunluk yönetiminde de faydalıdır.
IV NAD+ tedavisi özellikle yumurtalık sağlığı, endometriozis, menopoz, enerji seviyeleri ve DNA onarımı gibi alanlarda potansiyel olarak fayda vermektedir. Özellikle ileri yaşlarda gebelik planlayan kadınlarda ve hücresel yaşlanmayı yavaşlatmak isteyenler için destekleyici, önemli bir takviyedir.
Bitkiler, insanlar ve hayvanlar tarafından üretilen organik, sülfat bazlı bir bileşik olan Alfa Lipoik Asid güçlü bir antioksidandır ve “ALA” olarak kısaltılmaktadır. ALA, hücrelerin enerji santralleri olan mitokondride bulunur ve hücreleri oksidatif strese karşı korur. Sağlıklı bir insan vücudu, reaktif oksijen türlerini (ROS) yok etmeye ve endojen antioksidanları artırmaya yetecek kadar ALA sentezleyebilir. Ancak vücuttaki ALA miktarı yaşla birlikte önemli ölçüde azalarak damar içi epiteli olan “endotel” hasarına neden olmaktadır. Alfa lipoik asid vücudun ATP üretimindeki Krebs döngüsünde yer alır, lipid ve glukoz metabolizmasında rol oynar, enflamasyonda sinyal yolaklarında yer alır, gen transkripsiyonunun devamlılığı için önemlidir. Kanda oksidatif strese yol açan ağır metallerin bağlanmasında, C vitamini ve E vitamini ile birlikte glutatyon üretiminde rol oynar.
IV Alfa lipoik asit tedavisi sinir hasarını önleme özelliğinden dolayı diyabetik nöropati tedavisinde destekleyici olarak kullanılmaktadır. Ayrıca karaciğer sağlığını destekleyerek detoksifikasyona yardımcı olur. Diğer taraftan kan şekerini düzenler ve insülin duyarlılığını artırır. Antioksidan etkisi ile kalp koruyucudur, detoks ve anti-aging özellikleri vardır. Ayrıca antibiyotik gibi çalışarak bakteri, mantar ve parazit enfeksiyonlarının tedavisini destekler.
IV Alfa lipoik asit özellikle kadın ve erkek infertilite tedavisi, endometriozis, insülin direnci, menopoz, HPV, kronik genital enfeksiyonların tedavisi ve jinekolojik kanserlerde destekleyicidir. Mitokondri fonksiyonlarını iyileştirici ve inflamasyonu azaltıcı etkileri nedeniyle jinekolojik hastalıkların yönetiminde giderek daha fazla ilgi görmektedir.
N-Asetilsistein, kısaca “NAC” olarak bilinir. NAC, glutatyon üretimini artırır, vücudun detoks sistemini destekler. Balgam sökücü (mukolitik) özelliği nedeni ile akciğerlerdeki balgamı inceltir. Bu nedenle KOAH ve bronşit tedavilerinde de kullanılır. Diğer taraftan karaciğer toksisitesine karşı koruyucu olup, parasetamol türü ilaç zehirlenmelerinde antidot olarak kullanılmaktadır. N-Asetilsistein’in beyin sağlığını destekleyerek, depresyon ve obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) gibi durumlardaki kullanımları da araştırılmaktadır.
IV N-Asetilsistein tedavisi jinekolojide özellikle PCOS, endometriozis, HPV pozitifliği, gebelik komplikasyonları ve menopoz sonrası vajinal sağlık gibi alanlarda potansiyel olarak faydalıdır.
İsmini ilk defa bu tedaviyi geliştiren Dr. John Myers’ten alır. IV kokteyl içinde magnezyum, kalsiyum, B vitaminleri ve C vitamini vardır. Genellikle kronik yorgunlukta enerji artışı, detoks, cilt sağlığının iyileştirilmesi, alleri ve astım ataklarının engellenmesi, migren tedavisi ve bağışıklık desteği için kullanılır. Özellikle soğuk algınlığı ve gripte bağışıklık (immün) sistemi desteği için önemlidir. Sporcular ve kronik yorgunluk çekenlerde de etkili bir tedavi sağlamaktadır. Anti-aging tedaviler içerisinde yer alır ve detoks etkisi nedeni ile yaygın bir şekilde uygulanmaktadır. Myers kokteyli uzman hekim eşliğinde uygulanmalıdır.
Yüksek doz damardan C vitamini tedavisi serbest radikalleri nötralize ederek (antioksidan etki) bağışıklığı güçlendirir, detoks etkisi sağlar, yara iyileşmesini hızlandırır, cilt sağlığını destekler ve bazı kronik hastalıkların sağaltımında yardımcıdır. Kronik yorgunlukta enerji desteği amacıyla da verilmektedir. Diğer taraftan yüksek doz C vitamini tedavisi, kanser hücrelerinin büyümesini engellemesinden ötürü, uzman hekim eşliğinde kemoterapi ve radyoterapiye yardımcı olarak da uygulanabilmektedir.
Glutatyon güçlü bir antioksidan olup karaciğer detoksu, cilt beyazlatma ve yaşlanma karşıtı etkileriyle bilinir. IV (damardan) glutatyon tedavisi kronik yorgunluk ve enerji düşüklüğünün tedavisinde, cilt lekeleri ve kırışıklıklarının tedavisinde, kanserde kemoterapiye bağlı oluşan oksidatif stresin azaltılmasında, otoimmün hastalıkların ilerlemesinin durdurulmasında ve üremenin desteklenmesinde rol oynamaktadır.
B Kompleks vitaminleri başta B1 (tiamin),B2 (riboflavin),B3 (niasin),B5 (pantotenik asit),B6 (piridoksin),B7 (biyotin),B9 (folik asit) ve B12 (kobalamin) olmak üzere sekiz adet temel vitaminden oluşur. Bu vitaminler hücresel enerji üretiminde kritik bir role sahiptirler. Özellikle B1, B2, B3 ve B5 vitaminleri enerji metabolizmasını destekler ve yorgunluk, halsizlik gibi durumları azaltmada oldukça etkindirler.
B6, B9 ve B12 vitaminleri ise sinir hücrelerinin sağlıklı bir şekilde işlev görmesini sağlar, sinir iletilerini güçlendirir ve sinir hasarını önler. Özellikle stres, anksiyete ve depresyon gibi durumlarda yararlı etkiler sağlar.
B vitaminleri içinde özellikle B6 vitamini bağışıklık sistemini güçlendirir. Cilt, saç ve tırnak sağlığında biyotin (B7) ve pantotenik asid (B5) etkilidir. Bu vitaminler saç dökülmesini azaltır, tırnakları güzelleştirir, derideki egzama ve sivilcelerin tedavisine yardımcı olur.
B kompleks vitaminleri metabolizmayı desteklemede, anksiyete ve stresle mücadelede, konsantrasyonun arttırılmasında, hafızanın güçlendirilmesinde, kalp ve damar sağlığında önemlidir. B6 (piridoksin),B9 (folik asid) ve B12 vitaminleri özellikle kalp hastalıkları açısından riski arttıran “homosistein” seviyelerini düşürmede etkilidirler. B9 vitamini hamilelik öncesi ve hamilelik döneminde bebeğin sağlığı için de önemlidir.
Hidratasyon tedavileri vücudun sıvı ve elektrolit dengesini yeniden kazandırmak için yapılan damardan sıvı tedavileridir. Vücuttaki aşırı su kaybı (dehidratasyon) veya elektrolit dengesizliklerini düzeltmek için kullanılır. Damar yoluyla vücuda izotonik tuzlu suyla birlikte, sodyum, kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi elektrolitler verilir. Amaç eksiklikleri tamamlamaktır. Hidratasyon tedavileri enerji seviyelerinin arttırılmasında, bağışıklık sisteminin desteklenmesinde, enfeksiyonlara bağlı ateş, mide bulantısı, ishal veya kusmaya bağlı sıvı ve elektrolit kayıplarının giderilmesinde, sporcularda aşırı fiziksel aktiviteye bağlı sıvı kayıplarının yerine konulmasında fayda sağlamaktadır. Hidratasyon tedavileri sporcu performansını iyileştirir ve kas iyileşmesini hızlandırır. Alkol kullanımına bağlı dehidratasyon, baş ağrısı, mide bulantısı ve yorgunluk gibi hangover semptomlarının giderilmesinde de etkilidir. Diğer taraftan yaşlı bireylerdeki sıvı kayıplarının giderilmesinde, iştah kaybı ve zayıflıkta da İV hidratasyon tedavileri yapılabilmektedir.
Ozon tedavileri veya diğer ismi ile ozonterapi tıbbi amaçla kullanılan, üç oksijen atomlu O3 gazının vücuda verilmesidir. Ozon gazı tedavisinin IV, rektal (anüs içinden),vajinal, cilt altı uygulamaları mevcuttur. Ozon tedavileri özellikle bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde, enfeksiyonların tedavisinde, ağrı ve enflamasyonların azaltılmasında etkilidir. Vücudun detoksifikasyonunda, cilt sağlığında ve alerjik reaksiyonlarda da kullanılır. Ozonterapi anti-aging amaçlı da uygulanmaktadır.
Jinekolojide İV terapiler oldukça farklı endikasyonlarda kullanılabilmektedir. Bunların en sık kullanım alanları aşağıdadır.
C vitamini, kendisini kötü kokulu vajinal akıntı şeklinde gösteren bakteriyel vajinozis enfeksiyonunun tedavisinde destekleyicidir. Vajinal pH dengesini koruyarak laktobasillerin çoğalmasını destekler. B2 (Riboflavin) eksikliği, vajinal mukozada hassasiyete ve enfeksiyonlara yatkınlığa neden olabilir. Bu hastalarda riboflavin desteği önleyicidir. Ayrıca B6 vitamini (piridoksin),idrar yolu enfeksiyonlarına karşı önleyicidir.
C vitamini güçlü bir antioksidandır ve bağışıklık sistemini güçlendirerek HPV'nin vücuttan eradike edilmesini destekler. Rahim ağzındaki yaraların iyileşmesini de hızlandırır; özellikle LEEP veya kriyoterapi sonrası doku yenilenmesini artırır. Servikal displazi (CIN 1-2) olgularında da hücresel yenilenmeyi destekler. D vitamini de immün sistemi destekleyerek enfeksiyonlarla savaşmada etkilidir. HPV tedavisi için kandaki 25-hidroksi D vitamini (25-OH D) düzeylerinin 50-80 ng/mL arasında olması önerilir.
IV terapiler oksidatif stresi azaltarak inflamasyonu hafifletir. Serbest radikalleri nötralize ederek hücresel hasarı azaltır ve endometriozis kaynaklı ağrıyı giderir. Diğer taraftan enflamasyonu baskılayarak endometriozis hastalığının ilerlemesini azaltır.
IV terapiler oosit (yumurta) kalitesini artırır ve antioksidan etkiyle hücresel yaşlanmayı önler. Yumurtalık rezervini korumada yardımcı olur. Özellikle Polikistik Over Sendromu (PCOS)’da insülin direncini düşürerek hormonal dengeyi destekler. İn Vitro Fertilizasyon (IVF) yani tüp bebek süreçlerinde destekleyicidir.
IV tedaviler, menopozun genitoüriner sendromuna bağlı doku incelmeleri (vulvo-vajinalatrofi) ve elastikiyet kayıplarında vajinal elastikiyeti arttırır ve vajinal kuruluğu hafifletir. İdrar yolu enfeksiyonlarından da korur. Genel ve vajinal cilt sağlığını destekleyerek yaşlanmanın belirtilerini geciktirir. Bu arada oksidatif stresin neden olduğu kemik kaybını azaltarak kemik sağlığını da iyileştirir. Özellikle B12 ve B6 vitaminleri, menopoz dönemindeki unutkanlık ve depresyon gibi durumların önlenmesinde etkilidirler. B3 (Niasin),kan dolaşımını artırarak sıcak basmalarını azaltmaktadır.
IV tedaviler jinekolojik kanserlerde DNA onarım mekanizmalarını destekleyerek hücresel hasarı azaltmaktadır. Kemoterapiye bağlı gelişen oksidatif stresin yan etkilerini hafifletir. Bağışıklık fonksiyonlarını güçlendirerek tümörle mücadelede destek sağlar.
IV terapiler premenstrüel sendrom olarak bilinen PMS, yani adet öncesi gerginlik sendromundaki hassasiyet, sinirlilik, ödem gibi şikayetleri hafifletir. Bu durum genellikle östrojen hormonu dominansına bağlı olarak gelişmektedir. B6 vitamini (Piridoksin),progesteron üretimini destekleyerek hormonal dengeyi sağlar. B1 ve B2 vitaminleri de adet öncesi yorgunluk ve baş ağrısını azaltır.
Damardan uygulanan (IV) tedaviler insülin duyarlılığını artırarak insülin direncini azaltır, metabolik sendrom bulgularını azaltır, PCOS şikayetlerini azaltır ve menopoz sonrası kilo alımını önler. Metabolizmayı hızlandırarak kilo kontrolüne yardımcı olur. Diyabet ve obesite ile ilişkili enflamasyonu azaltır.
IV tedaviler pek çok hastalığın önlenmesi ve hastalığa bağlı şikayetlerin iyileştirilmesinde önemli faydalar sağlayan takviyelerdir. Ancak tüm bu tedavilerin mutlaka bir uzman doktor tarafından uygulanması gerekir. Çünkü yanlış uygulamalarda farklı sorunlar izlenebilmektedir. Dozun veya seansların yetersizliğinde tedaviler yeterli etkinlik sağlamaz. Aşırı doz ise yan etkileri ve alerjik reaksiyonları beraberinde getirir. Diğer taraftan bu tedaviler böbrek veya karaciğer hastalığı olan kişilerde dikkatli uygulanılmalıdır.
IV destek tedavileri genellikle haftada bir 4-8 seans şeklinde yapılabilmektedir. Seans aralıkları haftada 2 şeklinde de ayarlanabilir. Aynı zamanda farklı seanslarda farklı tedaviler, kombine rejimlerle alınan sonuçlar daha iyi olabilmektedir. Tedaviler ağızdan alınan kolajen gıda takviyeleri ile desteklenebilir.
IV tedavilerde fiyatlar uygulanan tıbbi bileşenlere, uygulama protokollerine, verilen ilaçların dozlarına ve seans sürelerine bağlı olarak değişmektedir. Bu konuda bilgi ve randevu almak isteyen hastalarımızın kliniğimizin +90 530 763 34 00 numaralı Whatsapp hattımıza mesaj atmaları yeterlidir. Kliniğimizde NAD, glutatyon, yüksek doz C vitamini, alfa lipoik asid, B grubu vitaminleri IV tedavileri uygulanmaktadır.
Yaşlılık, genetik faktörler, çevresel etkiler ve hücresel yaşlanma nedeniyle ortaya çıkar. Sağlıklı yaşam, düzenli egzersiz ve cilt bakımı ile geciktirilebilir.
YAŞLILIK NEDEN OLUR? NASIL GECİKTİRİLİR?
Kolajen ve elastin lifler, cildin elastikiyetini ve sıkılığını sağlayan önemli proteinlerdir. Yaşlandıkça azalır, bu da kırışıklıkların ve sarkmaların oluşmasına yol açar.
KOLAJEN VE ELASTİN LİFLER
Ağızdan alınan kolajen gıda takviyeleri, cilt sağlığını destekler, eklem ağrılarını hafifletebilir ve saç ile tırnak sağlığını iyileştirebilir.
AĞIZDAN ALINAN KOLAJEN GIDA TAKVİYELERİ
Eksozom tedavileri, hücre yenilenmesini destekleyerek cilt iyileşmesini hızlandırır ve yaşlanma belirtilerini azaltır. Ayrıca, vücutta doku onarımını artırır.
EKSOZOM TEDAVİLERİIV terapiler veya "parenteral reçeteler" olarak bilinen tedaviler arasında damar içinden vitamin ve mineral takviyeleri, Myers solusyonu, glutatyon, NAD, çinko, magnezyum, B vitamini ve yüksek doz C vitamini takviyeleri gelir. Genel amaç; immün sistemi güçlendirerek enfeksiyonları önlemek ve tedavi etmek, enerjiyi arttırmak, detoksifikasyon, fiziksel aktivite ve spor performansını arttırmak, yorgunluk, halsizlik, migren ve fibromyalji gibi durumları tedavi etmektir.
DAMARDAN VİTAMİN VE MİNERAL TAKVİYELERİDoç. Dr. Süleyman Eserdağ tarafından genital estetik cerrahisi ve seksoloji alanlarında verilen kurs, eğitim ve toplantıların bir kısmını aşağıdaki bölümlerden inceyebilirsiniz.
Dr. Süleyman Eserdağ muayenehanesi, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı tarafından “uluslararası sağlık turizm yetki sertifikasına” sahiptir.
Uluslararası Sağlık Turizmi ve Turistin Sağlığı Hakkında Yönetmelik kapsamında, “Uluslararası Sağlık Turizmi Sağlık Tesisi Yetkinlik Kriterleri”ne ve Yönetmeliğin genel esaslarına uyarak, Uluslararası Sağlık Turizmi faaliyetinde bulunmaya hak kazanmıştır.
Copyright 2025 Doç. Dr. Süleyman Eserdağ. Hera Vajinismus Tedavi Derneği Katkılarıyla. Tüm Hakları Saklıdır. Yasal Uyarı
Doç. Dr. Süleyman EserdağKozmetik Jinekoloji ve Cinsel Terapi
Türkçe
English
German
